8 Temmuz 2010 Perşembe

Ne Oldu Almanya'ya?


Hollanda-Uruguay karşılaşmasında pek de beklenmeyen bir sonuç olmadığı için, üstünde çok fazla durulacak bir maç değil. Suarez ve Lugano'suz Uruguay'ın şansı olmadığını belirtmiştim. Aslında maça bakarsak o kadar da Hollanda eziciliği olmadı. Kafa kafaya gitti tüm maç, istatistikler de keza öyle oldu. Hollanda'nın 1 tane fazla olan isabetli şutu, gol olarak sayıldığı için maçı kazandılar. Mücadele gücü yüksek, son dakikalar hariç, Uruguay'ın maçı kendi sahasında daha fazla kabullendiği bir maçtı. Sonuç olarak Hollanda ikisi çok güzel, 3 golle sonuca gitti. Uruguay'ın 2 golü ise beklenmedik anlarda ve şekillerde geldi. Son dakikalar heyecanlı geçti fakat Hollanda finale çıktı.

Şimdi gelelim önemli olan konuya, ne oldu Almanya'ya?

Açıkçası turnuvanın ilk maçından beri izliyorum Almanya'yı. Tüm 4 lük maçlarını baştan sona izledim Ghana maçını pek iyi takip edemesem de sonuca etki eden unsurları iyice inceledim ve sonuç olarak İspanya'nın Almanya'yı yenmesi bence hiç sürpriz olmadı.

Öncelikle 4-0 lık Avustralya maçına bakalım. Rakip 10 kişi kalmadan Almanya bu maçı 4 yapabilir miydi "Yapardı!" diyecek varsa gelsin konuşalım, bence biraz zor yapardı. Ha evet muhtemelen kazanırdı, Avustralya önemli bir rakip değil mücadeleci ama bitirici değiller ne var yani Alman ekolünün o maçı kazanmasında. İkinci maç ve aslında Almanya nasıl yenilir gösteren maç Sırbistan maçıydı. Sırbistan kimdir PES'te alın orda da görürsünüz tüm oyunu defans yapmak üstüne kurulu, sürpriz ataklarla gol arayan, rakibi zayıfsa ezebilen bir takım ne yaptılar yattılar 1 gol buldular biraz da Almanları sinir edip 10 kişi bıraktılar ve panzerleri yendiler. Neyse Mesut'un hiç beklenmeyen golü olmasa yine direnci yüksek savunma yapabilen Gana'yı da yenemeyecekti Almanya.

Daha sonra elemeler başladı rakip kimdi İngiltere, Almanlara 5 atmış İngiltere, acaba yine fark mı olacaktı. Fakat ilk maçtan beri İngilizleri izleyen varsa bu adamlar yıldız oyuncuları birşey yapmadığı sürece yalandan bir takım. Liginde oynayan tonla yabancı yüzünden ekolünü kaybetmiş arada sırada çıkan yıldızlarla "hadi bakalım" diyerek uğraşan İngiltere. E bu adamlar 2008'de de yoktu 2 senede bir yerlerine sihirli birşey değmediyse ki değmemiş yine hüsran uzak değildi ve geldi. Almanlar düzensiz İngilizleri dağıttılar, çok mu büyük başarıydı bu, yine değildi. Daha sonra başka bir ekol, Arjantin. Başında Maradona belası, dünya starlarını kadroya almamış 6 tane forvet almış kimi oynatacak karar veremiyor ama orta saha yok ortalıkta. Her maçta bir yıldız parlıyor kurtarıyorlardı paçayı ama en büyük yıldızı takım yüzünden parlayamıyorken, bunu 2 saat 50 tane yüzük takan Maradona fark edemiyordu. Evet ben canlı izlemedim bu adamı, müthiş bir futbol zekası olabilir ama yöneticilik başkadır usta, herkes oyunun tüm alanlarını iyi bilemez ve yönetemez. Her kaliteli oyuncu da kaliteli teknik direktör olamaz. Maradona da bunlardan biri işte. Beceremiyor, tüm ülke gözünde efsane olduğu için de tahammül payı yüksek. Neyse maç başladı Arjantin az biraz maç başı yüklendi ama daha sonra bir baktık ki kalecinin saçma bir hatası ile ilk gol geldi Almanyadan(çok az daha düzgün bir kaleci yemezdi o golü). Neyse ilk gol herşeyin başlangıcı oldu, Arjantin haydi yürüyün mantığı ile saldırdı. Defansta hani mahalle maçlarında olur ya ezik bir tip, sen defanssın yoksa oynayamazsın diyerek takımın uyanık oyuncularının kilitlediği, onlar gibi 1-2 oyuncu vardır defansta, kalanlar banane ya bende gol atıcam diyerek çıkmıştı ileri kontra kontra derken maç 4 oldu. Ne oldu Almanya yine ezdi Almanya en büyük Almanya şampi... bırakın lütfen ne alakası var.

Geldik dün akşama her maç klasik oyununu yansıtsa da beklentileri karşılayamasa da en azından düzgün defansını bozmayan, başındaki hocasının ahmaklığı yüzünden rakiplerini beklenenden daha az ezen bir İspanya vardı ki potansiyellerinin altındaydılar. Gün geçtikçe daha iyi hale geldiler. Derken dün ne olduysa Del Bosque saçmalamayı bırakıp Villa'yı sol açık oynatmaktan vaz geçti. Müthiş bir sezon geçiren Pedro ile oyuna başladı(maçı kopartacak anda saçmalasa da iyi oynadığı tartışılmaz). Villa gerçek yerine geçti ve maçın başlama düdüğü ile İspanya başladı yüklenmeye. İlk yarı kaçırdıklarının yarısını atsalar, bu sefer onlar 4 atardı. Şimdi çıkacak birileri yine Almanya kötüydü akşam, Müller yoktu falan filan diyebilir ama alakası yok. Almanlar klasik tertibi ile önce topun arkasına geçip sonra ani ataklarla golü bulma taktiğini uygulamak istediler, 1-2 pozisyonda buldular ama dün akşam futbol adildi hak edene çalıştı. Sonuç olarak düzgün defans yapan, iyi pas yapıp tüm maç rakibi sahada gezdiren İspanya panzerleri bile yordu ve bitirdi. Beklenmedik birşey değildi bu az biraz futbol oynamış, bilen ve anlayan adam bunları görebilirdi. Ahtapota bakmaya gerek yok, maçları takip edip olanı biteni anlayabiliyorsanız tahmin yapmak da kolaylaşır.

Final için de İspanya'yı avantajlı görüyorum Hollanda istikrarsız bir takım Capdevilla formda olursa İspanya rahat alır maçı ve hakem adil olursa Van Bommel bu maçı bitiremez. 10 kişi kalan Hollanda da oyunculara motor takmazsa pek de dayanamaz.

Kupa bitiyor artık 1 aydır canımız sıkılmıyordu akşamları ama artık her güzel şeyin sonu misali buna geldi sıra. Artık 28 Ağustosu bekleyeceğiz müthiş bir organizasyon ve turnuva bizleri bekliyor olacak. Ülkemizdeki bu en büyük etkinliğe halkımızın da müthiş katılımı olacaktır diye tahmin ediyorum ve daha kadrosu tam belli olmadığı için Amerika'yı saymazsak en büyük favorim Türkiye'dir. Bu da taraflı bir görüş değil mantık yürütmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder