7 Nisan 2011 Perşembe

Takım Neye Denir


TDK'ya sorayım dedim şöyle bir cevap verdi:
"Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk"

Bu kısacık açıklamayı düşünelim. Sonra da Galatasaray futbol takımına bir bakalım. Şimdi meslek olarak evet hepsi birer futbolcu, burası doğrudur. Fakat buradan sonraki bölümlerde fark ortaya çıkıyor.

Bir takım, davranış olarak, birbirlerine sevgi ve saygı olarak, iletişim ve yardımlaşma olarak ve bunun gibi sayılabilecek birkaç özellikte daha uyuma sahip olan kişiler topluluğudur. Bugün siz bunları, üstüne 106 yıllık armanın olduğu formayı geçirmiş kişilerde görebiliyor musunuz? Takımın yabancıları kendi içinde belli gruplarda, yerliler aile ise idmana zorla gelip sonra hemen yok olma derdinde, bekarlar zaten gezmeyi tozmayı seven adamlar.

Kimsenin özel hayatına saygısızlık etmek istemem ama futbolcu sahada gerekeni veremiyorsa, bunun sebepleri aranır. Bazen de cevap özel hayatlarında gizlidir, bunlar dile getirilince saygısızlık olmamalı, sadece uyarı mahiyetinde olmalıdır. Ha cümle kurmayı bilemeyen yazarlar yüzünden ortalık sürekli karışıyor orası ayrı.

Son olarak uzatmak istemiyorum. Yıldız milli basketbol takımının maçlarını izlerken dikkatimi çeken bir hadiseyi(yaşları 16'nın altında farklı takımlarda oynayan çocuklar bunlar)anlatmak istiyorum. Rusya ile oynanıyor ve bir pozisyonda rakip oyuncu sert ve kavgacı bir tavır sergiledi. O anda tüm benchin ayaklanıp arkadaşlarına desteğe kalktığını gördüm. Ne kadar mutlu olmuştum o birlikteliği görünce, turnuvayı 2. bitirdiler ama istedikleri zaman istedikleri takımı yenecek bir jenerasyon onlar, çünkü birbirlerini çok sevip sayıyorlar.

Takım olmanın ve başarının anahtarı budur. Takım arkadaşı sadece formayı üstüne geçirdiğinde aynı sahada olunan kişi değildir. Takım arkadaşı senin en yakın arkadaşındır. Yeri geldiğinde eşin ve çocuğun, annen ve baban kadar önemlidir. Eğer bu önemi vermeyen kişiler bir arada ise o takım, takım değildir.

6 Nisan 2011 Çarşamba

Uzun Zaman Sonra


Uzun zaman oldu buraya birşeyler yazamayalı. Bir dönüş yapmak şart oldu.
Eski yazılara bakıyorum da biraz geleceği görmüşüm. Adnanlarla ilgili yaz yaz bitirememiştim. Geçen süre zarfında olan bitene bakalım.

Galatasaray 13., tarihi rezillik söz konusu ibra edilmemiş bir yönetim ile Sn Polat tarihe geçmiş, onu seven insanlar artık niye bu adamı sevdiklerini hatırlamaz olmuş. Kimse saygı duymuyor, koskoca adamlar mali genel kurulda tezahurat yapıp, Galatasaray beyefendiliklerinin sınırlarını aşıp yuhalıyorlar. Devre arası alınan oyuncular, değişen hoca ama değişmeyen hala yönetim ve takımın hali.

Galatasaray'ın takip edilen sporlarından en iddialı takımı kadın basketbol takımı. Bunun sebebi de ezeli rakibin dünya çapında kadın basketbolunun en iyi 5 oyuncusundan 2 sini talihsiz bir şekilde kaybetmesi.

Olayları uzatmanın gereği yok, ultraslanın ne kadar bozulduğunu ve tribünlerin bittiğini yazmıştım, bu başkan ve hükümet yanlısı yandaşları gibi isimlerle çalışması yüzünden bu kulübün ileride çok kötü durumlara geleceği belliydi. Bugün o günlerdeyiz. Milyonlarca dolar kazanan adamlar, 10'da biri fiyatına oynayan rakiplerine karşı yetersiz, acınacak haldeler. Düzgün taraftarlar artık beklentisini bırakmış için için kan ağlıyor. Sahtekar taraftarlarsa yeni yönetimi bekliyor, e malum bedava kombineler, kulübün kıyakları olmazsa geçinemezler...