19 Temmuz 2010 Pazartesi

Ezeli Hazırlık


Hazırlık kampları son sürat devam ediyor. Galatasaray kolay rakiplerle idman yapmayı tercih ederken, fenerbahçe orta seviye takımlarla ne seviyede olduğunu kontrol etmekten yana kullandı tercihini. Sonuçlar ise şu havada Galatasaray idmanlarda gol yemeden 4 veya 5 gol atıyor, fenerbahçe ise iki maçtan da hüsranla ayrılıyor. Özellikle Almanya'nın alt seviye takımlarından Köln'den 5 yemeleri yeni sezon öncesi kabuslara hazırlıyor taraftarlarını.

Normal şartlarda medyaya çok hakim bir takım olan fenerbahçe, mağlubiyetlerini baş sayfa haberlerden tutabildiği kadar uzak tuttu fakat yine de gerçekleri öğrenmesi zor olmuyor insanların. Bugünü fenerbahçe günü ilan ederek, çeşitli kutlamalar gerçekleştirirdi ama bu yıl gelen bu hazırlık faciaları ile sanırım taraftarı daha da sinir etmeden, çaktırmadan, kendi platformlarında kutluyorlar. İki maçta 7 gol yedi fenerbahçe, sadece 2 gol atabildi. Taraftarı diyor ki golcü lazım, defansa adam lazım, fakat bakıyoruz gündemde hiç o yönde transfer dedikoduları da dönmüyor sonra Türk hakemliğini iyice zor bir yıl bekleyecek gibi. O pozisyona kırmızı kart verilir mi dünyanın neresine giderseniz gidin böyle kartlar yok denebilir bilicanın çeşitli yapım-yıkım çalışmaları için. Ya da ne bileyim hakem diğer takımlara olunca penaltıyı veriyor bize vermiyor? Kim bilir yıllardır hakemlerin fenerbahçeden yana çok fazla insiyatif kullandığını herkes biliyor ama yine de onlara göre hakemler en kötü oluyor, tabi ki başarısızlık durumlarında. Sonra taraftar da bu işe karışıyor kimse takıma bakmıyor. Ayıp değil mi Köln niye 5 tane atıyorsun, kesin hakemi satın aldınız di mi? Fakat yine de fenerbahçe sonuncu bile olsa Galatasaray'a karşı canavar moda girecektir, buna şaşırmam ama onları bu sezon çoooook uzun haftalar bekliyor gibi görünüyor.

Neyse Galatasaray'a gelirsek, geçen yıl yenemediği 5. lig takımlarına bu yıl fark attığı için geçen seneden daha iyi bir takım olduğu yorumu yapılabilir. Tabi kime göre neye göre denebilir ama olayın felsefesine girersek derin bir kulübün sularında boğulur gideriz. Sonuç olarak Kewell'ın takımda kalması, Keita'yı yollayan kulübün taraftarına hadi hadi yine iyiyiz sus payı oldu ama ileride neler olur kim bilir, aaaah kim bilir? Sezona fırtına gibi girip sonra düşüşe geçen takım statüsünden çıkabilecek mi acaba. Yıldızlar yerine savaşçılar politikasına büründükten sonra daha zor transfer yapan Galatasaray transfer ekibi, bize şunu demek istiyor aslında; "Yıldız almak kolaydır ama savaşçı oyuncu almak zor iştir". Sanırım futbol değil dünya savaş tarihine geçiş planı yapılıyor kim bilir? Neyse Baros'un sakatlığı yine can sıksa da Kewell'ın dönüşüne herkes sevinmiştir. Mehmet Batdal hazırlık maçlarında iyi gol atsa da resmi maçlarda durum ne olur bilinmez. Fenerbahçe maçları her daim bir kavga, bir onur meselesidir. O yüzden beklenen gibi bir hazırlık maçı olmayacak yine gergin sinirler, yine olaylar olursa açıkçası şaşırmam. Lugano olmadığına göre Galatasaray 20 üstü pozisyona girer, fenerbahçe hücum edecek durumu olmamasına rağmen 1 pozisyon bulsa eh maç 1-0 bitebilir.

Sonuç olarak Çarşamba günü bir ezeli hazırlık mücadelesi olacak bakalım neler olacak. Bu arada Galatasaray tribünü biletleri daha ucuz diye gazeteler haber yaptı, millet gaza geldi. fenerliler zengin diye kazıklıyorlar havası yaratsa da tribün yerleşimleri yüzünden böyle bir fark ortaya çıkmış. Galatasaray tribünleri koltuksuz olacakmış. O yüzden biletler yarı fiyatına. Keşke Türkiyede koltuğa oturulmadığı gerçeği görülse de(Tabi UEFA falan görse bunları) bizim koltuklar da sökülse üstüne çıkıp tepinme çok zor oluyor zaten...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder