17 Ağustos 2010 Salı

İyi Adam, Kötü Adam


Açıkçası 2003'te şampiyonluk kazandıktan sonra Serdar Bilgili'nin başkanlıktan düşürülüşü ve Yıldırım Demirören'in başkan olması ile değişik bir profil çizmeye başladı Beşiktaş. Yıllar geçtikçe aradaki tek şampiyonluk sayılmazsa, zaman geçtikçe başkan ile taraftarın arası artık berbat bir hal aldı. "Yeter Demirören!, Başkan olsana, başkan olsana, Gaziantep'e başkan olsana!" gibi yaratıcı tezahuratlar türettiler.

Mustafa Denizli ile gelen şampiyonluk ile ara biraz yumuşar gibi oldu ama geçen sezon gelen 4.'lükten sonra Denizli de görevini bıraktı. Bu sezon ne olduysa bilinmez Beşiktaş'a bir haller oldu. Tabata'ya 8 milyon € veren kulüp daha ucuza Querasma'yı, bedelsiz olarak Guti'yi takıma kattı. Hilbert transferi yapıldı ama iyi bir oyuncu olduğu bilinse de yetersiz görülür hale geldi. Geçen yıl çok iyi bir savunma sistemine sahip olan takım, üstüne hücum gücü yüksek kalite oyuncularla daha iyi hale getirildi. Bu değişimin başına da Schuster'i getirdiler. Nerden nereye durumu söz konusu hale geldi.

Geçen yıl Galatasaray'ın Haldun Üstünel'in becerileri ile kurduğu takım sakatlıklarla yıkılmıştı. Çünkü Türkiye liginde hakemler yıldız oyuncu kollamaz, büyük takımın kaliteli oyuncularına Anadolu takımlarının yiğit kasapları sezonu bitirtmez. Bu yıl için ligde kaliteli futbol oynama şansı olan tek takım Beşiktaş. Futbolu seven kişiler için büyük bir fırsat, fakat şartlar neyi gösterir bilinmez. Son merak ettiğim şimdi Yıldırım Demirören iyi adam mı, yoksa kötü adam mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder